BASKI RESİM NEDİR?

Baskı Resim Nedir?

Zaman zaman “özgün baskı” da denir. Sanatçının geleneksel baskı tekniklerinden yararlanarak bir baskı kalıbı hazırladıktan sonra bu kalıptan baskı yoluyla çoğalttığı ve numaraladığı baskılara baskı resim denmektedir. Bu çoğaltma işlemi, çeşitli teknikler tek tek ya da birlikte kullanılarak yapılabilir.

Baskı Resmin Dünyadaki Tanımı

Avrupa’da baskı resimle ilgili terminoloji 19. yy Fransa’sından yola çıkılarak geliştirilmiştir. Baskı sanatçıları kabul ettikleri Avrupa geleneğini; baskının konsepti, kalıp ve çoğaltım işlemleri, basım gibi tüm üretim evrelerinden bizzat kendilerinin sorumlu olmaları anlayışını benimsediler ve bu anlayışı günümüze kadar getirdiler. 1960’lara gelindiğinde uluslararası sanat pazarında baskı işlere ilgi artmaya başladı ve baskı resim piyasasında gözle görülür bir hareketlenme hissedilir hale geldi. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında teknolojinin gelişmesiyle baskı resim etiği ile ilgili birçok tartışma ortaya çıktı. Baskı tarihçisi Felix Brunner, 1964 yılında yayınladığı “Manuel de la Gravure” adlı kitabında baskının bir el işi olduğunu söylemiştir. Brunner’e göre belirleyici olan, sanatçının ister gravür plakası ister litografi taşı üzerinde olsun bizzat kendisinin çalışmış olmasıdır, aksi takdirde baskı sonuç olarak özgün olma niteliği taşımaz. Baskı resim sanatçısı baskı plakasını (estampları) bizzat kendisi hazırladıktan sonra baskı işlerini teknisyenlere verip kendi denetimi altında bastırabilir.

Avrupa’daki Tanımlama

1937 yılında Uluslararası gravür kongresinde baskı teriminin yalnızca elle uygulanmış herhangi bir prova için kullanılır olduğu ve mevcut veya uygulanacak olan herhangi bir diğer işlemin titizlikle belirtilmesi gerektiği ifade edildi. 1964 yılında tablodan ve desenden çoğaltım yapan Baskı Ustaları Sendikası (La Chambre Syndicale de l’estampe, du tableau et du deşsin) Ulusal Fransız Gravür Komitesi’nin (Comité national de la gravüre française) 1936’da yaptığı tanımı tümüyle kabul etti. Bu tanımda, bütünüyle bizzat sanatçı tarafından tasarlanmış ve gerçekleştirilmiş bir veya daha fazla levhadan siyah veya renkli olarak alınan provalar, tüm mekanik veya fotomekanik işlemler hariç olmak üzere kullanılan teknik göz önüne alınmaksızın baskı resim, gravür veya taşbaskı (litografi) sayılır, dendi. Haziran 1967 tarihinde ise, özgün sanat yapıtında, “kullanılan teknik göz önüne alınmaksızın sanatçının bizzat uygulamış olduğu levhalardan doğrudan alınan sınırlı sayıdaki gravür, baskı ve taşbaskılar” tanımı kullanıldı. Ulusal Fransız Gravür Komitesi’nin 1936’da önerdiği ve daha sonra Baskı Ustaları Sendikası’nın 1964’te kabul ettiği tanımın en önemli yönü baskı levhasının sanatçı tarafından elle hazırlanması ve yorum baskısını bu tanımın dışında bırakmasıydı. Bu gelişme – 1937 tarihli Uluslararası Sergi Yönetmeliği’nin de (Exposition Universelle) 54. maddesinde yer aldığı gibi - Uluslararası Gravür Komitesi’nin mevcut tanımını yeniden gündeme getirdi ve ‘’detayları net bir şekilde tanımlanmak koşulu ile’’ gelecekte ortaya çıkabilecek yeni teknikleri dikkate almak noktasında bu tanımı geliştirdi.

Bugün yasal olan 1967 tarihli Fransız tanımı fotomekanik işlemin tanım dışı bırakılmasını geçersiz kıldı. Bunu yaparak, ve tek koşul olarak bir basımın sınırlı sayıda olması ve levhanın sanatçı tarafından elle hazırlanmış olması şartıyla, sanatçının hiçbir müdahale ve gözetimi olmaksızın dahi, sanatçının ölümünden sonra da baskı yapılabilmesinin yolunu açtı.

Avusturya Viyana’da 1960 yılında gerçekleştirilen 3. Sanatçılar Kongresi’nde ilkeler saptandı. Özgün baskı eseri ve sanatçısı için 5 madde konuldu. Bu maddelere göre, ortaya çıkarılacak olan eser için kullanılacak teknik, sanatçı tarafından seçildikten sonra ortaya çıkacak eserler, sanatçının kendisi tarafından numaralandırılacaktır. Baskının orijinal olması için sanatçının imzası olması gerekir. İmzanın yanında ise baskının numarası ve toplam baskıların sayısının yazılması gerekir. Baskıda kullanılan plaka, ya imha edilmelidir ya da yeniden kullanılmaması için kalıbı bozacak şekilde üzerine bir işaret konulması gerekir. Baskı resimlerin, orijinal sayılabilmeleri için plakanın yüzeyini sanatçıların kendilerinin hazırlamaları gerekir. Reprodüksiyonlar için hiçbir kural ya da belirli bir norm yoktur, yalnızca niteliklerini anlatan bir işarete ihtiyaçları vardır. Eğer ressam hayatta ise ve kendi izni ve bilgisi ile üretimi gerçekleştirilmişse reprodüksiyonu imzalaması ona artı bir değer katar.

Avrupa’daki diğer ülkelerde de belli kurallar çerçevesinde benzer ilkeler ve kurallar kondu. Uluslararası iki yılda bir, üç yılda bir yapılan sergilerde bu kurallar kullanıldı ve zamanla imza, tarih ve numaralandırma sistemleri kalıcılık kazandı.

Amerika’daki Tanımlama

Amerikan Baskı Konseyi’nin 1961 tarihli tanımı, sanatçının basım sürecine bizzat katılımını ve tamamlanmış ürünü onaylamasını da ekledi. Bu tanımlamaya göre, sanatçı ana imgeyi levha, taş, ahşap, blok veya diğer malzemenin içine veya üzerine baskının gerçekleştirilmesi amacıyla tek başına yaratmıştır. Baskı, sanatçının talimatları doğrultusunda belirtilmiş olan malzemelerden yapılır. Tamamlanmış son ürün sanatçı tarafından onaylanır. Bu tanım, baskı resmin yapılmasındaki kavram ve uygulamanın birlik ve bütünlüğünü öne süren tek tanımdır ve sanatçının talimatları doğrultusunda basılan yorum baskısını (baskı kopyalarını) bu şartlar altında kabul eder. Ayrıca, imge yaratımının elle yapılması konusu artık belirtilmez, fotomekanik veya diğer modern tekniklerin uygulanmasına izin vererek diğer güncel tekniklerin benimsenmesini de güçlendirir. Bu hukuki boyutu bulunmayan ancak alan açısından genel kabul görmüş olan tanımın (baskı resim alanının icra edildiği herhangi bir ülkede bu alanı tanımlayan kapsayıcı ve özel bir yasa yoktur) 1930 yılından sonra üretilen baskılar için geçerli olması amaçlanmıştır.

Özgün Baskı Numaralama ve İmzalama: Sanatçı tarafından yapılan özgün baskılar, basım sırası dikkate alınarak numaralanır. Önce baskı sırası, ardından bir bölü çizgisiyle baskı adedi yazılır (1/50, 2/50 vb). Sanatçı imzasını uygun gördüğü bir kısma elle atar, imzadan hemen sonra yapım tarihi yıl olarak belirtilir. Sanatçı isterse yapıtının adını numarayla imza arasına yazar.

Deneme Baskısı (İng. proof, Alm. Probedruck): Sanatçının çoğaltmaya henüz kesin karar vermediği baskılardır. Bunlar çoğunlukla yırtılarak yok edilir. Eğer saklanılmak istenirse üstüne “deneme baskısı” diye yazılır. (Sanatçı baskıları (Artist proof/epreuve d’artiste) da bu grupta sayılabilir.)

Baskı Atölyesinin Markası: Sanatçının baskıyı kendi atölyesinde yapma olanağı bulunmadığı zaman çoğaltmaların yapıldığı atölyenin markası kağıdın kenarına yakın bir noktaya, resmi etkilemeyecek bir biçimde basılır.